Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca geçen yıl 8 Eylül’de iş insanı Koray Sarısaçlı’nın alıkonulması ve bu yıl 26 Ocak’ta doktor Bülent Tümkaya’nın tehdit edildiği iddialarına ilişkin Kuytul’un da arasında olduğu 9’u tutuklu 13 sanık hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Tutuklu sanıklar Alparslan Kuytul ve Erol Ardıç hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “nitelikli yağma”, “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “kasten yaralama” suçlarından 38 yıl 6’şar aya kadar, diğer tutuklular E.T, E.E, R.T, U.B, R.B, A.A, ve V.T. ile tutuksuz A.B, H.A, Ş.S. ve Y.T. hakkında ise “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “nitelikli yağma”, “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, ve “kasten yaralama” suçlarından 30 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Alıkonulan iş insanı Sarısaçlı’nın vakfın bir dönem yöneticiliğini yaptığı belirtilen iddianamede, Sarısaçlı’nın kaçırılmasına ilişkin ifadesi de yer aldı.
Alparslan Kuytul’un, Sarısaçlı ve eşinin mal varlıklarını ele geçirmek amacıyla alıkonulduğu kaydedilen iddianamede, “Kuytul’un azmettirmesiyle diğer sanıkların Sarısaçlı’yı tehdit ederek 8 Eylül 2021’de plakası değiştirilmiş araçla kaçırdığı, elektroşok verdiği, bir evde alıkoyduğu, darbettiği, üzerindeki eşyaları gasbettiği, müştekiye beyanına göre 7 milyon dolar değerinde senetler imzalattığı, tehditle serbest bıraktığı, Kuytul’un yönlendirmesiyle notere giden R.B’ye bir kısım taşınmazların vekaletini aldırdığı, sanıkların eylemleri sonucu müştekinin vücudunda kırık olacak şekilde, yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte yaralandığı değerlendirildiğinde, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri anlaşılmıştır.” değerlendirmesi yapıldı.
İddianamede, doktor Bülent Tümkaya’nın eşinin üzerine kayıtlı evin sanıklara devriyle ilgili tehdit edilmesi anlatıldı.
Alparslan Kuytul’un emir ve talimatlarıyla örgütte “ikinci adam” konumundaki Erol Ardıç’ın yönetiminde bu eylemlerin gerçekleştirildiğine dikkati çekilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
“Furkan Vakfı adı altında nitelikli dolandırıcılık, vakıf gelirlerinde usulsüzlük, ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere vakıf adına toplanan bağışların ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaması, vakıf adına toplanan kurban ve kurban etlerinin ihtiyaç sahiplerine dağıtılmayarak sucuk yapıldıktan sonra örgüt adına satılması, tehdit ve adam kaçırmak sureti ile vatandaşların para ve gayrimenkullerini zorla ellerinden almak suretiyle örgütün maddi olanaklarını güçlendirme gayreti içerisinde oldukları tespit edilmiştir.”