GündemKültür & SanatManşet

“Türkiye çevreci ulaşımı önemsediğini  Avrupa Hareketlilik Haftası’nda kanıtladı”

Avrupa Hareketlilik Haftası (16-22 Eylül), Avrupa Birliği’nin küresel ölçekte gerçekleştirdiği en büyük farkındalık etkinliği. Bu yıl 21. kez kutlandı. Dünyada 50’den fazla ülkede ve 3 bin kent ve kasabada çeşitli sürdürülebilir hareketlilik faaliyetleri düzenlendi. Avrupa Hareketlilik Haftası’na Türkiye, 500’den fazla belediye ile katılarak rekor kırdı. Avrupa Hareketlilik Haftası İzmir’de gerçekleştirilen ‘Otomobilsiz Kent Günü’ etkinlikleri ile son buldu.

Avrupa Hareketlilik Haftası’nın insanları yeniden birleştirme ve bir araya getirme hedefi olduğunu vurgulayan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Pandemi sonrasında artık birbirimizle gezegenimizi koruyacak şekilde bir araya gelmeliyiz. Birbirimizi kucaklayalım, ama bunu geleceğe yönelik bir şekilde yapalım” şeklinde konuştu.

“İzmir’de olmak tesadüf değil”

Bu yıl 21’incisi düzenlenen Avrupa Hareketlilik Haftası, İzmir’de gerçekleştirilen Otomobilsiz Kent Günü ile son buldu. ‘Otomobilsiz Kent Günü’nde şehirler motorlu araç trafiğine kapatılıyor, sokaklar yayaların oluyor. Çevreci, temiz ulaşım seçeneklerine dikkat çekiliyor. İşe ofise yürüyerek gitmek, bisiklet sürmek, metro ve tramvay gibi toplu ulaşım araçlarını kullanmak özendiriliyor. İzmir’de gerçekleştirilen Otomobilsiz Kent Günü etkinlikleri kapsamında İzmir’e ziyarette bulunan Büyükelçi Meyer-Landrut, İzmir’in Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (Sustainable Urban Mobility Plan-SUMP) açılışına katıldı.

Landrut, “İzmir’in Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nın startını ‘Otomobilsiz Kent Günü’nde verdik, bunun bir tesadüf olmadığını düşünüyorum” dedi.

 

“Bu kriz yeşil dönüşüm için bir fırsat”

Dünyada devam eden enerji ve iklim krizi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Landrut, “Kış aylarında zorluklar olacak ama Avrupa Birliği krizin başından beri kışa hazırlık yapıyor. Depolama tesislerimizi ve kapasitelerimizi geliştirdik. Rezervler yüzde 90 dolu, hedefimiz bunu 1 Kasım’a kadar yapmaktı ama zaten başardık. Enerji tüketimini azaltmak ve enerjiyi daha verimli kullanmak için revize edilmiş bir stratejimiz var. Enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmemiz gerekiyor. Yenilenebilir enerji arzımızı artırmayı bir kez daha deneyeceğiz. Bu kriz, uzun vadede yeşil dönüşümü başarmak için daha fazlasını yapmamız için bize ilham veriyor” diye konuştu.

 

“Yeşil Mutabakatı hayatımızın her alanına yaymalıyız”

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut İzmir’de gerçekleştirilen Uluslararası Kentsel Hareketlilik ve Liman Şehirleri çalıştayında ise Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakata imza attığını belirtti. “Daha iyi bağlantılı ulaşım, Avrupa Yeşil Mutabakatının odak noktası daha iyi bağlantılı yerler ve insanlar anlamına gelir” ifadelerini kullanan Landrut, “Deniz ulaşımı dediğimizde İzmir gibi şehirler için limanların önemini biliyoruz. Avrupa Birliği olarak 2050’ye gelindiğinde sıfır emisyon diyoruz. Yeşil mutabakatı hayatımızın her alanına yaymayı istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Bu yılın teması “Şehrini Kucakla”

Sadece bir farkındalık kampanyası değil gerçek anlamda bir davranış değişikliği yaratmayı hedefleyen Avrupa Hareketlilik Haftası, her yıl farklı bir tema ile kutlanıyor. Türkiye’de Türkiye Belediyeler Birliği’nin ulusal koordinatörlüğü ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun desteğiyle düzenlenen Avrupa Hareketlilik Haftası etkinliklerinin bu yılki sloganı ‘Çeşitlendir ve Devam Et’, teması ise ‘Şehrini Kucakla’ oldu.

 

Farkındalık çalışmalarıyla 38 milyon kişiye erişildi

Başta Ankara, Kayseri, İzmir olmak üzere Türkiye’nin 81 kentinde Avrupa Hareketlilik Haftası’na ilişkin birbirinden renkli, eğlenceli aktiviteler gerçekleştirildi. VR bisiklet deneyimleri, bisiklet tamir atölyeleri yapıldı. Sporun önemi, iklim krizi ve küresel ısınmanın çevre ve şehir yaşamı üzerindeki etkileri üzerine söyleşiler, paneller gerçekleştirildi. Tüm hafta boyunca gerçekleştirilen farkındalık çalışmalarıyla 38 milyon kişiye erişim sağlandı.

 

Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Nedir? 

Avrupa Birliği Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planları (Sustainable Urban Mobility Plan-SUMP) ile kentlerde geleneksel ulaşım planlaması yerine Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlaması uyguluyor. Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlaması, entegre hareketliliğe ve çok türlü ulaşıma geçişi, ilgili tüm ulaşım türleri arasında bir denge oluşturmayı ve insanlarla yerler arasında #DahaİyiBağlantılar kurmayı teşvik eden yeni bir vizyon oluşturmayı amaçlıyor. Geleneksel ulaşım planlamasından farkı odağında insan olması, disiplinler arası planlama ekipleri ile yürütülmesi, paydaşların ve vatandaşların katılımıyla hayata geçirilmesi.

 

Meyer-Landrut, “Avrupa Birliği’ndeki deneyimimiz, Kentsel Hareketlilik Planlarının altyapıyı daha güvenli hale getirerek veya net hız sınırlarını belirleyerek karayolu kaza sayılarını doğrudan etkilediğini gösteriyor” vurgusu yapıyor.

 

11 kentte SUMP için 35 milyon euro kaynak

Avrupa Birliği Türkiye’de aralarında Ankara, İstanbul, İzmir, Düzce, Kahramanmaraş, Trabzon, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep ve Kocaeli’nin de olduğu kentlerde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planları uyguluyor. Bu kentlerde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlarının hayata geçirilmesi için 35 milyon Euro kaynak ayırıldı.

Başa dön tuşu